Fotoğraflarım
Eğer hikayeyi sözcüklerle anlatabilseydim, yanımda sürekli bir fotoğraf makinesi taşımaya ihtiyaç duymazdım.
16 Ocak 2012 Pazartesi
9 Ocak 2012 Pazartesi
08.01.2012 Kartalkaya Sarıalan Yayla Doğa Yürüyüşü
4 Ocak 2012 Çarşamba
Sırt çantası hazırlama (Kamp için)
Büyük boy sırt çantası kullanan kişilerin başlangıçta en çok sordukları sorulardan biridir bu. Bu garip, şekilsiz şeye nasıl bu kadar çok malzemeyi sığdıracağız!
Sırt çantasının yerleştirme şekli sırt çantanızın tipine göre değişmektedir. Eskiden kullanılan dıştan alüminyun çerçeveli çantalar ile günümüzde daha yaygın kullanılmakta olan içten destekli çantalar vücudu farklı noktalarda sardıkları için farklı şekillerde yerleştirilirler. Burada daha çok içten destekli çantaların yerleştirilmesine değineceğiz.
Sırt çantasının yerleştirme şekli sırt çantanızın tipine göre değişmektedir. Eskiden kullanılan dıştan alüminyun çerçeveli çantalar ile günümüzde daha yaygın kullanılmakta olan içten destekli çantalar vücudu farklı noktalarda sardıkları için farklı şekillerde yerleştirilirler. Burada daha çok içten destekli çantaların yerleştirilmesine değineceğiz.
23 Aralık 2011 Cuma
Doğa da yürüyüş ve uyulması gereken kurallar
Doğada yapılan herhangi bir yürüyüşte uyulacak temel
kurallardan en önemlisi ekip düzeninin sağlanmasıdır. Bu düzene göre ekip tek
sıra halinde yürümelidir. Bu düzen:
Lider (Ekip Başı) , Ekip ve Artçı olarak sıralanmalıdır.
* Lider ile artçı arasındaki ekip ise; kondisyona göre, kondisyonu
en az olan kişi yada yavaş olan kişi liderin hemen arkasında olmak kaydı ile
sıralanır.
20 Aralık 2011 Salı
Baton ve Baton kullanımının önemi
BATON NEDİR, NE DEĞİLDİR?
Yürürken dengemizi sağlamak ve destek almak amacıyla kullandığımız kayak değneklerine veya adi değneklere ‘baton’ denir. Batonlar, enerji tasarrufu ve yorgunluğu önlemesi açısından çok büyük önem taşırlar. Batonların yalnızca karda yürürken gerekli olduğu düşünülmektedir. Oysaki bu yanlış bir kanıdır, çünkü baton veya baton yerine kullandığımız adi değnekler, sağa-sola doğru olan dengesiz sallanmalarımızı en aza indirir, düşme riskini azaltır, düştükten sonra yerden doğrulmak için gerekli olan enerji sarfiyatını minimuma indirir ve düşerken doğrulmayı kolaylaştırır.
ANLAMI: Fransızca bâton kelimesinden gelir. "Değnek, baston, sopa, çubuk" gibi anlamlar içerir. Tarih öncesi çağlardan bu yana insanoğlu yürürken yardımcı olarak çoğu kez bir asa veya bastondan yararlanmıştır. Dağcılık ve doğa sporları alanındaki gelişmeler de bizleri bugün benzer fakat daha modern bir yaklaşıma yönlendirmiştir. Kayak sporunun vazgeçilmez malzemesi olan uzunluğu sabit kayak batonlarından geliştirilmiş olan bu malzeme bugün hemen her yürüyüşçü ve dağcının elinde görülebilir. |
19 Aralık 2011 Pazartesi
20.06.2010 Işık Dağı Doğa Yürüyüşü
![]() |
Karagöl |
2010 Yılı Haziran ayının ortalarındayız.Artık Ankara da doğa
yürüyüşleri sezonu yavaş yavaş yerini Karadeniz turları almaya başlamışken,
Ankaranın en yüksek dağı konumundaki Işık dağı zirvesine yapılacak yürüyüşe
katılmaya karar verdim.Ankara ya yakın olması ve büyük bir alanı kaplaması
nedeni ile Işık dağı sık gidilen parkurlardan birisidir.
14 Aralık 2011 Çarşamba
Yaban Yaşamından İşaretler ve izler 2
Büyük memelerilerin geride bıraktıkları işaretlerin başında dışkılar gelir.Dışkılar uygun biçimde toplanıp,incelenirse dışkının ait olduğu hayvanın besinleri hakkında bilgi verir.Dışkılar toplanan diğer besinlerle birlikte değerlendirilerek,türün besin tercihi avladığı hayvanlar,besini oluşturan bitkisel kaynaklar,yaşam alanlarını nasıl kullandığı gibi bilgilere ulaşılabilir.
13 Aralık 2011 Salı
Doğa da yaban hayvan izleri
Büyük memeliler doğanın bütünlüğünü gösteren ,doğanın dinamik dengesinde önemli rol oynayan bilimsel,ekonomik ve ekolojik açıdan önemli türlerdir.Ancak,belirli bir yaşam alanındaki büyük memelilerin varlıklarını dolaylı yoldan,doğada bıraktıkları ayak izi,koku,post,tüy ve diğer izler ve işaretler yardımı ile anlayabiliriz.Hayvan iz ve işaretlerini dikkatlice belirleyip,çalışarak ilgilendiğimiz türlerin varlıklarını ve etkinliklerinin boyutunu belirleyebiliriz.Doğada bulunan izlerin büyüklüklerini değiştiren bir çok etken vardır.
9 Aralık 2011 Cuma
27.06.2010 Gerede Doğa yürüyüşü
8 Aralık 2011 Perşembe
Doğa da ve Dağcılıkta beslenme
Dağcı hayatını devam ettirmek için kaybettiği temel besinleri çeşitli yiyeceklerle yerine koymak zorundadır. Beslenme ortamının dağ olması, yiyecekleri kendi taşıması ve kendi pişirmesinden dolayı beslenme taktiklerini kendine uygun bir hale getirmeye zorlar.
Dağcılık enerji tüketimi çok olan bir spordur. Enerji elde si ve yedek enerji depolarının dolu tutulması için alınması gereken temel besin maddeleri karbonhidratlar, yağlar, proteinler, su, vitaminler ve minerallerdir. Sağlıklı bir yaşam için kişinin her gün kilosu başına 2gr protein, 7-10 gr karbonhidrat ve 1 gr kadar yağ alması gerekmektedir.
Dağcılık enerji tüketimi çok olan bir spordur. Enerji elde si ve yedek enerji depolarının dolu tutulması için alınması gereken temel besin maddeleri karbonhidratlar, yağlar, proteinler, su, vitaminler ve minerallerdir. Sağlıklı bir yaşam için kişinin her gün kilosu başına 2gr protein, 7-10 gr karbonhidrat ve 1 gr kadar yağ alması gerekmektedir.
Yürüyüş sırasında ne kadar su ihtiyacımız var
Başarı İçin Su
VÜCUT AĞIRLIĞIMIZIN % 70’ İNİ İÇEREN DEĞERLİ SIVI..
Su, temel yaşam kaynağıdır. Saflığın, temizliğin hatta mutluluğun sembolü olarak birçok deyim ve atasözümüzde yer alır. İnsan vücudu için en gerekli elemanlardan biri olan bu değerli sıvı, sportif aktivitelerde daha da büyük bir önem kazanır.
Fiziksel aktivite sırasında vücut ısısı artar ve sıvı kaybı fazlalaşır. Bu durumda iki olay ortaya çıkar: kalp ritminin yükselmesi ve enerji tüketiminin artması. Organizmanın artan oksijen ihtiyacı nefes alma ritmini dolayısıyla da kalp atım sayısını arttırır. Sonuç olarak, daha sık nefes aldıkça, daha fazla karbon gazı üretir ve daha çok su tüketiriz.
Yüksek efor sırasında, enerji tüketimi glikojen tüketimiyle sağlanır. 1 gr. glikojen yakmak için 3 gr. su gereklidir. Yüksek performansta bisiklete binerken 3 saatte 1200 kalori harcanır. Bu enerjinin % 80’ i (yaklaşık 95 kalori) glikojenle sağlanır. Bu durumda, söz konusu enerjinin üretilmesi için 800 ml. Suya ihtiyaç vardır. Bunun yanı sıra organizmanın soğuması için gerekli olan sıvı miktarını da hesaba katmak gerekir. İnsan vücudu, mekanik randımanı yüksek bir makine olmasına rağmen, üretilen enerjinin % 75’i boşaltılırken, yalnızca % 25’ i kullanılmıştır. İşte bu noktada terleme ortaya çıkar. Daha sonra ise, vücut ısısını düşürerek dengelemek için 1500 ml. Su gerekir. Sonuç olarak, üç saatlik bir fiziksel aktivite sonunda, organizma 2300 ml. Su tüketir ki bu da, bir insanın bir günlük su tüketimine eşittir. Eğer organizmanın bu likit stoğu takviye edilmezse güç kaybına yol açar. Vücuttaki suyun % 2’sinin kaybı, % 20’ lik bir güç kaybıdır. Şöyle örnekleyebiliriz: 70 kilo ağırlığında bir bisikletçi, en az iki saat hiç su içmeden efor harcandığında 1400 ml. Su kaybeder. Bu da % 20’ lik bir güç kaybına bedeldir. Güç kaybının yanında başka problemlerde ortaya çıkar.
Su, temel yaşam kaynağıdır. Saflığın, temizliğin hatta mutluluğun sembolü olarak birçok deyim ve atasözümüzde yer alır. İnsan vücudu için en gerekli elemanlardan biri olan bu değerli sıvı, sportif aktivitelerde daha da büyük bir önem kazanır.
Fiziksel aktivite sırasında vücut ısısı artar ve sıvı kaybı fazlalaşır. Bu durumda iki olay ortaya çıkar: kalp ritminin yükselmesi ve enerji tüketiminin artması. Organizmanın artan oksijen ihtiyacı nefes alma ritmini dolayısıyla da kalp atım sayısını arttırır. Sonuç olarak, daha sık nefes aldıkça, daha fazla karbon gazı üretir ve daha çok su tüketiriz.
Yüksek efor sırasında, enerji tüketimi glikojen tüketimiyle sağlanır. 1 gr. glikojen yakmak için 3 gr. su gereklidir. Yüksek performansta bisiklete binerken 3 saatte 1200 kalori harcanır. Bu enerjinin % 80’ i (yaklaşık 95 kalori) glikojenle sağlanır. Bu durumda, söz konusu enerjinin üretilmesi için 800 ml. Suya ihtiyaç vardır. Bunun yanı sıra organizmanın soğuması için gerekli olan sıvı miktarını da hesaba katmak gerekir. İnsan vücudu, mekanik randımanı yüksek bir makine olmasına rağmen, üretilen enerjinin % 75’i boşaltılırken, yalnızca % 25’ i kullanılmıştır. İşte bu noktada terleme ortaya çıkar. Daha sonra ise, vücut ısısını düşürerek dengelemek için 1500 ml. Su gerekir. Sonuç olarak, üç saatlik bir fiziksel aktivite sonunda, organizma 2300 ml. Su tüketir ki bu da, bir insanın bir günlük su tüketimine eşittir. Eğer organizmanın bu likit stoğu takviye edilmezse güç kaybına yol açar. Vücuttaki suyun % 2’sinin kaybı, % 20’ lik bir güç kaybıdır. Şöyle örnekleyebiliriz: 70 kilo ağırlığında bir bisikletçi, en az iki saat hiç su içmeden efor harcandığında 1400 ml. Su kaybeder. Bu da % 20’ lik bir güç kaybına bedeldir. Güç kaybının yanında başka problemlerde ortaya çıkar.